23 Mart 2019 Cumartesi

Uyku yazıları: Kafein uyku düşmanıdır

Şu anda beyniniz adenozin adlı bir kimyasal salgılamaktadır.

Uyanık olduğunuz her an bu salgılanma devam edecek.

Bu maddeyi, uyandığınız andan itibaren uyanık olduğunuz zamanı ölçen bir barometre olarak düşünebilirsiniz.

Adenozin, beyninizdeki yoğunluğu artırarak uyuma arzunuzu çoğaltacak. Zirveye ulaştığında dayanılmaz bir uyuma isteği duyacaksınız. İnsanların çoğu için bu, uyanma anından itibaren 12 ila 16 saattir.

Adenozin’in uyutma baskısını yapay olarak kısıtlayan, sizi uyanık ve diri tutan bir madde var: Kafein.

Petrolden sonra en çok ticareti yapılan ürün olan kahve, dünyada kullanımı en yaygın uyarıcıdır.

Kafein, beyinde, uykuyu teşvik etmek amacıyla adenozin’i kabul eden reseptörleri - alıcı sinirleri - tıkar ve devre dışı bırakır. Beyin normal hâllerde uyku için verdiği sinyali veremez olur. Kafein sizi kandırarak uykunuzu kaçırır, dinç hissetmenize neden olur.

İçtikten 30 dakika kadar sonra kafein vücudunuzda zirve yapar. Ve dolaşımınızı kolay kolay terk etmez. Beş ila yedi saat geçtikten sonra bile aldığınız kafeinin yarısı vücudunuzda dolaşmaya devam eder: Saat 19:30’da içtiğiniz akşam kahvesinin içindeki kafeinin yarısı saat 01:30’da hâlâ vücudunuzdadır.

Kalan bu bölüm sizi uykusuz bırakmaya veya rahatsız uyutmaya yeter. Siz yatakta bir sağa bir sola dönerken vücudunuz kendini kafeinden temizlemeye çalışmaktadır.

Birçok insan, vücudun bir doz kafeini atmak için bu kadar çok zamana ihtiyaç duyduğunu bilmediği için kafeinle uykusuzluk arasındaki bağı kuramaz. Uyuma sorunu olduğunu sanır.

Sadece kahvede değil bazı çaylarda, enerji içeceklerinde, bitter çikolata gibi gıdalarda, kilo vermek için kullanılan haplarda ve ağrı kesicilerde de kafein vardır. Bu özellikleri ile kahve, insanların uyumasına ve uykularının rahat olmasına mâni olan en büyük suçlulardan biridir.

Decaf veya kafeinsiz olarak adlandırılan kahvelerde kafein yoktur sanmayın. Bir fincan “kafeinsiz” kahvede normal bir fincan kahvede bulunan kafeinin yüzde 15 ile 30’u arasında kafein vardır. Üç dört fincan kafeinsiz kahve, uykunuza bir fincan kafeinli kahve kadar zarar verir.

Kafein, vücuttan karaciğerdeki bir enzim tarafından temizlenir. Bazı kişilerde bu enzim güçlüdür ve bunlar akşam yemeğinde bir kahve içseler bile gece yarısı sorunsuz uykuya dalabilirler. Bunlar istisnaidir, ama.

Geriye kalanlar kafeinin etkilerine hassastırlar. Sabahleyin içtikleri bir kahvenin etkisi gün boyu sürer. Öğleden sonra bir fincan daha içerlerse geceleyin uyumakta zorlanabilirler.

Yaşlılarda bu durum daha ciddidir, çünkü insan yaşlandıkça karaciğerdeki temizleyici enzimler de cılızlaştığı için kafein vücutta daha uzun zaman kalır.

Çocuklara ve büyüme çağındaki gençlere kahve içirilmemelidir.

Son bir bilgi: Kafeinin etkisini ölçmek için Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA 1980’lerde örümcekler üzerinde bir deney yaptı.

Örümceklere LSD, amfetamin, marihuana ve kafein verildi ve bu maddelerin etkisi altında ördükleri ağlara bakıldı. Resimdeki sonuçlar başka bir açıklamaya gerek bırakmayacak kadar açıktır.


Not: Bu yazımdaki bilgiler de kendini “uyku bilimcisi” olarak tanımlayan Matthew Walker’in Why We Sleep/Neden Uyuyoruz adlı kitabındandır.