5 Eylül 2012 Çarşamba

Gül, ben ve Ménière

METİN MÜNİR

Erken bir uçakla yolculuğa çıkacaktım. Saatin ziliyle uyandım. Başımı yastıktan kaldırıp gözlerimi açmamla kapatıp yastığın üzerine yıkılmam bir oldu. Oda topaç gibi dönüyordu. Ne oluyordu?

Biraz dinlenirsem geçer diye umdum ama gözlerim kapalıyken de başım dönmeye devam etti. Tekrar gözlerimi açıp kalkmayı denedim. Olmadı.

Evde yalnızdım. Sürüne sürüne kalkıp giyindim. Otura otura ve duvarlara tutuna tutuna aşağı indim, şoföre beni hastaneye götürmesini söyledim. Amerikan Hastanesi’nin acil servisine gittik. Beyin kanaması şüphesiyle birçok test yapıldı ama (uzatmayayım) bir süre sonra Ménière hastalığı olduğum ortaya çıktı. Hastalık, onu 1861’de keşfeden Prosper Ménière (1799- 1862) adlı Fransız doktorun adını taşıyor. Ménière, hastalığı keşfetti ama çaresini bulamadı. O gün bu gündür gizini koruyor ve çaresiz olmaya devam ediyor.

İnsanın dengesini sağlayan iç kulakta bulunan bir sıvı ve partiküllerdir. Ménière hastalığına yol açan, bunların, bilinmeyen nedenlerle, yer değiştirmesidir. Hastalığın etkisi her insanda değişiktir. Başlangıcında, kişiyi, ileriki yıllarda ne şiddette etkileyeceği belli değildir.

Birçok halde baş dönme nöbetleri arasında aylar veya yıllar geçebilir. Ama ilk başlarda hasta yılda 6-12 arasında kriz geçirebilir.*

Bazı krizler kısadır ve fazla sıkıntıya neden olmaz. Bazı krizler şiddetli baş dönme ve kusma nöbetlerine yol açar. Zamanla (5-10 sene) sorun tamamen ortadan kalka da bilir.

Ménière öldürücü değildir. İki kriz arasında kişi tamamen normal olarak yaşamını sürdürür. En büyük (ve lanet) özelliği tekrarlaması ama ne zaman veya ne kadar sıklıkla tekrarlanacağının belli olmamasıdır.

Baş dönmesinin şiddeti de kişiden kişiye değişir. Tanıdığım bir kadında bu o kadar büyüktü ki her nöbette hastaneye kaldırılması gerekirdi. Krizler, bazen, hastanın birkaç saat veya birkaç gün dinlenmesini, çalışmamasını gerektirebilir.

İç kulaktaki sıvı ve partiküller doktor tarafından yapılan bir manevra veya baş hareketi ile normalleştirilir. Manevra denge durumunun yeniden kurulmasını, baş dönmesinin sona ermesini sağlar.

Gül’ün hastaneye yatmasına neden olan şiddetli baş dönmesi bu hastalığın bir tezahürü idi. Ve onunla ilgili olarak şu soruyu akla getiriyor: Siyasi yaşamına devam edebilecek mi?

2014’te Cumhurbaşkanlığında süresi dolduktan sonra Gül’ün Başbakan olarak mesaiye devam etmek istediği, resmen açıklanmasa da, yaygın olarak biliniyor.

Stres, yorgunluk ve uçak yolculukları tarafından tetiklenebilecek ve ne zaman tutacağı bilinmeyen bu nöbetlerine duçar olan birisi başbakan olabilir mi? Ya da olmalı mı?

*http://www.mayoclinic.com/health/menieres-disease/DS00535