23 Eylül 2011 Cuma

Hiperaktivite ve dikkatsizlikle ilaçsız savaş

METİN MÜNİR

Hiperaktivite bozukluğu ve dikkat eksikliği ile ilaçsız mücadele etmek amacıyla Amerika Birleşik Devletleri’nde çaba gösteren sivil toplum örgütleri var.

Bu gayretlerin başlangıç noktası şudur: Amerikan Psikiyatri Derneği APA ve onun destekçisi olan ilaç endüstrisi gelir maksimize etmek amacıyla bu bozuklukların kapsam alanını çok genişletti. İlacı tedavinin en önemli unsuru haline getirdi. Ama bu ilaçların ağır yan etkileri var. O nedenle olumsuzlukları ilaçsız gidermenin yollarını araştırmak gerek.

“Kendi kendine yardım etmeyene Tanrı yardım etmez” inancıyla yola çıkan birçok sivil toplum örgütü değişik yöntemler geliştirdi.

Bugün bunlardan ikisinden bahsedeceğim (1) Uygulanmaları çok kolay olduğu için, (2) Bedava olduğu için.

Birinci yöntem spordur. (http://www.learningabledkids.com)

Günde 30 ila 45 dakika yoğun spor yapmak çocuğun beynindeki serotonin ve dopamin düzeyini yükseltir. Çocuklara verilen bazı ilaçların da elde etmek istediği sonuç budur.

Beyin kimyasallarını yükseltmek çocuğun derslerine daha uzun süre yoğunlaşmasına yardımcı olur, hafızasını düzeltir ve daha az fevri hareket etmesine neden olur.

İlle de tenis veya tekvando gibi para verilerek yapılan sporlara gerek yok. Çocuğun arkadaşlarıyla futbol oynaması veya parkta yoğun bir biçimde enerji harcaması da aynı işi görür.

“Bu iş anne babalara zor gibi görülürse, çocuklarını ilaçsız tedavi etmek için yapacakları bir fedakârlık olarak kabul etsinler” diyor sitedeki bir yazı.

İkinci yöntem çocuğu yapay renk, tat ve koruyucu ihtiva eden hazır gıda veya abur cuburdan uzak tutmaktır.

Bu konudaki en otoriter örgütlerden biri Feingold Derneği’dir (http://feingold.org). Kâr gayesi gütmeden çalışan derneğin sitesinde bu konuda ayrıntılı bilgi, onlarca bilimsel araştırmaya bağlantı var. Orta derecede İngilizce bilenler bile giriş sayfasındaki videodan çok şey öğrenebilir.

Bazı gıdalara renk ve koku vermek ve raf ömürlerini uzatmak için konan katkı maddelerinin ham maddesi petroldür. Yani, cıva, kurşun, arsenik vesaire gibi zararlı maddelerin çocukların midesine giden yolculukları petrol rafinerilerinde başlar.

Derneğin iddiası yapay katkı maddelerinin beyin dahil birçok uzuvda birçok bozukluğa ve hastalığa neden olduğudur. Bunlardan biri hiperaktivite bozukluğu ve dikkat eksikliğidir.

“Tek nedeni olmasa bile en büyük nedeni yapay katkı maddeleridir” diyor, dernek başkanı Jane Hersey.

Hersey’in söylediği ilginç şeylerden biri hiperaktivite ve dikkat bozukluğunun önce “İngilizce konuşan” ülkelerde ortaya çıktığıdır. Sonra Amerika kendi usul beslenmesini, yani junk foodu (çöp gıda), boyalı gıda ve meşrubatı, dünyanın başka yerlerine ihraç etmeye başladı. Bugün hemen hemen her yerde süpermarketler aynı tarz, yapay katkı maddeli gıdalarla doludur.

Ve, Hersey’e göre, okullar bunları yiyip yerinde durmayan, konsantre olamayan çocuklarla doludur.